Az Tehlikeli ve çalışan sayısı 50'den az olan iş yerleri için 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 38 inci maddesine göre İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi hizmeti alma zorunluluğu 1 Temmuz 2020 tarihinde başlamaktadır.
Temmuz ayı hizmetinden ücret alınmayacak şekilde teklif almak için tıklayın!
Bir iş kolunda çalıştırılmak üzere yeni bir işçi alınacağı zaman istenen önemli raporlardan biri OSGB işe giriş sağlık raporudur. Kişinin sağlığının çalışacağı iş için uygun olup olmadığı OSGB işe giriş sağlık raporu ile belli olmaktadır. Çeşitli firmalara personel alımı sırasında da sağlık muayenelerinin yapılmış olması, kanuni bir zorunluluk taşımaktadır. Diğer yandan yapılacak olan işin zorluğuna, şekline göre muayene metotlarında değişikliklerin yaşanması mümkündür. Bir kişinin işe girmeden önce muhakkak bu belgeyi alması ve işe giriş sırasında teslim etmesi gerekir.
Sağlık kurulu raporundan farklı olan işe giriş sağlık raporu, OSGB bünyesindeki işyeri hekimlerinden alınabilmektedir. OSGB işyeri hekiminin detaylı muayenesinden sonra raporun alınması mümkündür.
Kişinin sağlık durumunun belirlenmesi ve işe uygunluğunun kanıtlanması amacıyla belgenin işe başlamadan önce alınması gerekir. Kişinin iş değişiklikleri sırasında yeniden istenebilmesi gibi iş kazası, meslek hastalıkları gibi durumların ardından işe dönüş sırasında da talep edilmektedir.
İşe giriş sağlık raporu için genel olarak istenilen tetkikler, akciğer filmi, SFT, işitme testi, açlık kan şekeri ve hemogram olarak bilinir. Çalışacak olan kişinin iş yerinde karşılaşma ihtimali olan risklere bağlı olarak kapsamlı tetkiklerin istenmesi de mümkündür. İş yerleri için işe giriş sağlık raporunun alınmamasının cezası da mevcut. Çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli olmak üzere uygulanan adli para cezasıysa değişkenlik göstermektedir.
İş için sağlık raporu nereden alınır sorusu da çokça merak edilen konular arasında yer alıyor. İşe giriş sağlık raporunu yapılacak olan tetkik ve muayenelere göre farklı zaman aralıklarında teslim alabilirsiniz. Genel olarak da aynı gün içerisinde teslim almanız mümkündür. İşe başlamadan önce tamamlanması gereken bu raporun özel hastanelerce hazırlanması söz konusu değildir. İş Sağlığı ve Kanunu bünyesinde işe giriş sağlık raporu özel hastanelerden alınamaz. Rapor, OSGB firmalarından alınmaktadır. Ayrıca az tehlikeli sınıfına giren işyerleri için aile hekimlikleri tercih edilebilmektedir.
Anadolu yakasındaki Dudullu, Sancaktepe, Üsküdar, Acıbadem, Kadıköy, Çekmeköy, Altunizade, Maltepe, Kartal, Sultanbeyli, Kozyatağı, Modoko, İmes Sanayi Sitesi v.b. yakın bölgelerdeki OSGB İşe giriş sağlık raporunuzu AYA OSGB'den alabilirsiniz.
İşe başlamadan önce hazırlanması gereken işe giriş sağlık raporu, kişinin çalışacak iş için uygun olup olmadığının belirlenmesi için kullanılır. Tehlikeli ve çok tehlikeli olan iş kollarında bu rapor ibraz edilmeden çalışmaya başlanmaz. Kişinin hem ruhen hem de bedenen uygun olduğunu gösteren işe giriş sağlık raporu, iş akışının düzeni açısından da önemlidir. Çalışmaların sorunsuz ve bir düzen akışı içerisinde ilerlemesini sağlar. Hazırlanan rapora bakılarak söz konusu riskler belirlenir ve işçi alımı sırasındaki değerlendirmeler buna göre yapılır.
Yeni bir işe başlayacağınız zaman hazırlanması gereken işe giriş sağlık raporu fiyatları rapor içerisinde dâhil edilen tahlillere göre değişiklik göstermektedir İşe giriş ve periyodik sağlık muayeneleri belirli şartlara dayalı olarak geçersiz sayılır. Tam teşekküllü işe giriş sağlık raporu fiyatları ise o yıl içerisinde geçerli olan fiyatlandırmalara göre belirlenmektedir.
2023 işe giriş sağlık raporu fiyatları güncel fiyatlar arasında seyretmektedir. Fiyatlar devlet hastanesi ve üniversite hastanesi arasında değişiklik göstermektedir. İşe giriş sağlık raporu ücreti ise işe girmek isteyen çalışan tarafından karşılanmaktadır.
Çalışmaları devam etmekte olan işyerleri, kendi içerisinde, tehlike oranlarına göre üç ayrı şekilde sınıflandırılmaktadır. İşyerlerinin tehlike sınıflarına göre işe giriş sağlık raporlarındaki geçerlilik süresi de değişiklik göstermektedir. Sınıflandırmalar şöyledir;
Üç ayrı sınıfa ayrılan bu iş yeri tehlike grupları, bakanlık tarafından belirlenen farklı periyodik kontrol zamanlarına sahiptir. Yani işe girerken alınmış olan işe giriş sağlık raporunun geçerli olan süre tamamlandıktan sonra yenilenmesi istenir.
Genç ve hamile olan çalışanlar, altı ayda bir olacak şekilde işe giriş periyodik kontrollerini tamamlamalıdır. Firmalarda ya da OSGB firmalarında işyeri hekiminin isteğine bağlı olarak bu sürelerin daha kısa tutulması mümkündür.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre işverenlerin, işe alım sırasında “İşe Giriş Sağlık Raporu” istemesi zorunlu tutulmaktadır. İşe girecek olan kişinin, yapılacak olan işe uygun olduğunun kanıtlanması noktasında bu raporu alması gerekmektedir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi noktasında işe başlamadan önce tüm tetkiklerin yapılması, muayenelerin gerçekleştirilmesi ve raporun düzenlenmesi şarttır.
OGSB İşyeri hekimlerince verilen yüksekte çalışabilir raporu, belirli tahlillerin sonuçlarına bağlı olarak verilir. Kişinin yüksekte çalışmak için sağlık durumunun uygunluğu tespit edilmektedir. Odyo, SFT, Akciğer filmi, EKG ve göz testi gibi testleri kapsamaktadır. Testlerin sonucuna bağlı olarak yüksek yerlerde çalışmanıza engel olacak herhangi bir sağlık durumunuzun olmadığını gösteren rapordur.
İşçinin tehlikeli bir iş sahasında çalışması için sağlık açısından herhangi bir engelinin olmadığını beyan eden rapor, ağır ve tehlikeli işlerde çalışabilir raporudur. Kişiler bu raporla beraber ağır ve tehlikeli işlerin yapıldığı sektörlerde iş sahibi olabilirler. Resmi bir bele olmasının yanı sıra bir yıl boyunca geçerliliği mevcuttur. Kişinin uygunluk seviyesinin yeterli olması, ruh sağlığının yerinde olması aranan kriterlerdir.
Çalışanın yeni başlayacağı işe uygunluğunun belirlenmesi için sektördeki riskler göz önünde bulundurulmaktadır. Özellikle yetişkin aşılama yönetmeliklerine bağlı olarak kişinin tetanos ve hepatit aşılarının olup olmadığı belirlenmektedir. Koruyucu amaçlarla aşılamaların belirlenmesi, geçerlilik seviyesinin kontrol edilmesi sağlanmaktadır. Hekimlerce gerekli görülmesi halinde aşıların yenilenmesi gibi durumlar söz konusudur. Bunlarla beraber işe giriş için aşıların uygun olduğunu beyan eden bir rapor hazırlanmaktadır.
Koroner yetmezlik, kalp duvarlarında kalınlaşma gibi bulguların saptanmasında Elektro Kardiyografi yani EKG önemli bir rol üstlenir. Ortalama beş on dakika kadar süren bir inceleme sonucunda EKG işlemi bitmiş olur. Ağrısız ve rahatsız etmeyen bir işlemdir. Kişi sırt üstü yatarak işleme hazırlanır ve elektrotlar el ve ayak bileklerine uygun şekilde yerleştirilir. Cilt yüzeyine yapıştırılan elektrotlarla kalbin elektriksel aktivitesi kontrol edilir. Kalbin ritmi, frekansı ve atış ritmi belirlenir. Kişinin kalbinin işlevinin değerlendirilmesi için kullanılan en önemli uygulamalardan biridir. Kalbin kasının nasıl kasıldığını direkt olarak gösteren bir işlemdir. Kişide kalp ritim ve iletim bozuklukları varsa EKG ile belirlenmektedir.
İşe başlayacak olan kişinin veyahut çalışmaya devam eden kişilerin gözlerinde herhangi bir görme probleminin olup olmadığını anlamak için göz muayeneleri yapılmaktadır. Kişinin görme kalitesinin durumunu belirlemek, yapılan işinin, görme kalitesini nasıl etkilediğini anlamak için de bu taramalar yapılmaktadır. Detaylı bir göz muayenesinin uygun ortamda ve hijyen şartlarında dikkat edilerek yapılması gerekir. Kırılma kusuru taramaları ise bu iş için özel şekilde üretilen bir cihazla değerlendirilmektedir.
Kişinin işitme düzeyinin ölçülmesi, işitme fonksiyonlarının değerlendirilmesi için odyometri yani işitme testi yapılmaktadır. İşitme testleri, bireyin kulakla ilgili herhangi bir hastalığının olup olmadığını anlamayı sağlar. Kulak hastalıklarının değerlendirilmesi noktasında önem arz eder. İşitme sağlığının kontrol edilmesi, takibinin yapılması konusunda da bir hayli önemli olan tıbbı testlerden biridir.
Göğüs hastalıklarının tanımlanması için bir araç olarak kullanılan akciğer grafiği, kişinin sağlık durumunun belirlenmesinde rol oynar. İşçinin, gireceği veyahut devam etmekte olduğu iş için uygunluğunu tespit etmek amacıyla kullanılır. Gelişmeye devam eden sanayi ve diğer sektörlerde çalışmak için alınan sağlık raporunda talep edilir. Mesleki akciğer hastalıklarının değerlendirilmesi konusunda da önemli bir rolü vardır. Kişinin işyerinde kimyasal, toz ve duman gibi faktörlere temasının yüksek olması, akciğer kanseri ve diğer akciğer hastalıklarına yakalanma ihtimalini yükseltir P.A akciğer grafisi ile beraber tedavisi zor ve imkânsız olan bu hastalıklara yakalanma riskinin değerlendirilmesi yapılmaktadır.
Akciğerde toz birikmesi şeklinde tanımlanan meslek hastalığı pnömokonyoz olarak isimlendirilmektedir. Birden çok meslek grubu içerisinde kimyasala ve toza maruz kalınmaktadır. Bu riskler de akciğer hastalıklarının oluşması ve ilerlemesi açısından büyük bir risk oluşturmaktadır. Akciğerin toz hastalıkları olarak yorumlanan inorganik tozların akciğerde birikmesi ve doku reaksiyonu öne çıkmaktadır. İşçinin çalışma ortamında toza maruz kalmasından ötürü oluşan bir hastalıkları kapsamaktadır. Pnömokonyoz testi ile kişide bu hastalık grubundan herhangi birinin olup olmadığı belirlenmektedir. Böylece çalışma ortamı için uygunluğu tespit edilmektedir.
Akciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesi için kullanıldığı bilinen yöntem, solunum fonksiyon testidir. Kişinin ağır bir akciğer hastalığının olup olmadığının belirlenmesine yardımcı olmaktadır. Hastalık varsa, şiddetinin ne olduğu, tedaviye yanıtının nasıl olacağı gibi durumları anlamayı sağlamaktadır. Aynı zamanda tedavi sürecinde cerrahi müdahalenin uygun olup olmadığının belirlenmesinde de rol almaktadır. Mesleki hastalıkların tanısının konulması, taramaların yapılması ve değerlendirmeler için rutin olarak kullanıldığı bilinmektedir. Kişi işe alınırken, çalışacağı sektör için uygunluğunun beyan edilmesinde de solunum fonksiyon testi istenebilmektedir.
Kişinin kanında bulunan kırmızı kan hücrelerinin, kırmızı kan hücrelerinde bulunan antijenlerin test edilmesi için kan grubu tayini yapılmaktadır. Antijenlerin varlığı veyahut yokluğu kan grubu tayini ile belirlenmektedir. ABO tip tayini, antijenlerin yüzey antijenlerini belirlemektedir. Kan grubunun belirlenmesi sağlar. İşe girecek olan kişilerin kan grubu tayini yaptırmış olması, iş sağlığı güvenliği açısından da bir hayli önemlidir. Herhangi bir acil durum halinde, tıbbi müdahale için kan grubunuzun bilinmesi gerekir. Böylece kan grubu tayini için vakit kaybedilmez.
Enfeksiyon, kansızlık ve lösemi gibi hastalıkların tespit edilmesi için kullanılan tam kan sayımı testi, hemogram olarak tanımlanmaktadır. Pratik bir test olarak bilinirken vücutta bulunan kanın detaylı olarak incelenebilmesini sağlar. İşe alınacak olan kişinin sağlık durumundan haberdar olmak için kullanılır. Ayrıca tam kan sayımının yapılması, kanda oluşabilecek hastalıkların belirlenmesinde, buna karşı alınacak olan önemlerde de önemli bir rol üstlenmektedir. Kişinin çalışacağı iş için uygun olup olmadığını gösterir.
Kişinin diyabetinin olup olmadığını ve diğer rahatsızlıklarının belirlenebilmesi için açlık kan şekeri (AKŞ) testi yapılır. Aç karna kan şekeri ölçümünün yapılması olarak bilinen açlık kan şekeri, var olan rahatsızlıkların kontrolünde de rol alır. Test sonucunda elde edilen değerse sabit değildir. Belirli bir aralık bulunmaktadır ve bu aralığın dışına çıkan değer hastalığın habercisidir. Gerekli görülmesi halinde kişi için tedavi sürecine girilmektedir. İşe alınacak olan kişinin açık kan şekerine bakılarak, iş için uygunluğunun olup olmadığı da belirlenmektedir.
TKŞ, "Tokluk Kan Şekeri"nin kısaltmasıdır. Tokluk kan şekeri, bir kişinin yemek yedikten 2 saat sonra kanındaki şeker seviyesini ölçmek için yapılan testtir. Sonuçlar kişiden kişiye farklılık gösteriyor olsa da testin sonucunun normalin dışında olması, kendini belli etmektedir. Sonuçlara göre tokluk kan şekeri yüksekliği veyahut tokluk kan şekeri düşüklüğü gibi durumların ortaya çıkması mümkündür. Kişide şeker hastalığının olup olmadığının belli olmasında kullanılır. İş sağlığı raporu içerisinde de talep edilen TKŞ, kişinin çalışacağı iş için uygunluğunu yansıtır.
Diyabet hastalığı ile ilgili herhangi bir problemin olup olmadığını anlamak için uygulanan kan testi, HbA1c olarak bilinir. Kişide diyabet hastalığının teşhisinde kullanılırken şeker hastalığının durumunun anlaşılmasında da kullanılmaktadır. Kandaki şeker oranının ölçülmesini sağlamaktadır. Kolay bir biçimde uygulanan bir test olmasının yanı sıra öncesinde herhangi bir hazırlık yapmak gerekmez. Kişinin aç veyahut tok olması, testin sonucunda bir farklılık oluşturmaz.
Öncesinde veyahut halen gıda ile ilgili sektörlerde çalışan kişilerin, gıda yoluyla bulaşan herhangi bir hastalık taşıyıp taşımayacağını anlamak için Portör muayenesi yapılmaktadır. Portör testi, laboratuvar tetkikleriyle sonuçlanmaktadır. Tek bir test olmamasının yanı sıra farklı testleri bir arada barındırmaktadır. Yani kişinin portör muayenesinin olumlu sonuçlanması için yapılan tahlillerin hepsinin temiz olması gerekir. Bu tahlillerse, gaita kültürü, burun kültürü, boğaz kültürü gibi seçeneklerden olmaktadır.
Yeni bir işe girmek isteyen kişilerin temin etmesi gereken işe giriş sağlık raporunda incelenen sağlık konuları birden fazla seçenekten oluşmaktadır. Sağlık raporu içerisinde akciğer filmi, solunum fonksiyon testi, kan ve idrar tahlili, EKG gibi tetkiklerin istendiği bilinir. Geniş bir raporun oluşturulması sırasında hazırlanan sağlık raporu türleri de birden fazladır. Çalışılacak olan sektöre bağlı olarak raporların türü ve içeriği de değişiklik gösterilmektedir.
Yüksekte çalışabilirliğin beyan edilmesi için işe giriş sağlık raporunda C’CG testi, EKG, kreatinin, hemogram, AKŞ, tam idrar tahlili, göz kırılma kusuru, solunum fonksiyon ve işitme testleri istenmektedir. Kişi yüksekte çalışacağı için hem bedenen hem ruhen uygunluğunun detaylı olarak kontrol edilmesi gerekir.
Sektöre göre farklılık gösterebilmekle birlikte işe giriş sağlık raporunda akciğer filmi, işitme testi, SFT, hemogram ve açlık kan şekeri tetkikleri yapılmaktadır. İşyeri hekimlerince çalışan kişilerin işyerinde maruz kalacakları risk unsurları dikkate alınmaktadır. Buna uygun olarak genel bir sağlık tetkikinden geçilmektedir.
Bireyin çalışacağı iş koluna uygun olup olmadığını belirlemek için hazırlanan raporda, akciğer filmi, SFT, işitme testi, göz taramaları, portör taramaları, EKG ve laboratuvar tetkikleri yapılır. Hemogram, idrarda kurşun, TİT, Anti HBS, kan grubu, karaciğer fonksiyon testleri, üre ve daha birçok tetkik de istenilen laboratuvar tetkikleri içerisinde yer almaktadır.