Akciğer Grafisi Nedir ve Nasıl Çekilir?
Akciğer Grafisi Nedir ve Nasıl Çekilir?
Akciğer Grafisi Nedir? Sorusu en çok merak edilen konular arasında. Kalp, damarlar, solunum yolu, akciğerler, göğüs ve omurga kemiklerinin görüntüleri alınarak çekilen filme akciğer grafisi denir.
Akciğer Grafisi Neden Çekilir?
Akciğerlerde biriken sıvı ve havayı görüntülemek, akciğer bölgesindeki rahatsızlıklara tanı koymak ve tedaviye başlamak amacıyla akciğer grafisi çekilmektedir. Akciğer grafisinin çekildiği bazı durumları sıralayacak olursak:
-
Akciğer kanseri
-
Pnömotoraks
-
KOAH
-
Zatürre
-
Tüberküloz
-
Akciğer ödemi
-
Kalp yetmezliği
-
Aort anevrizması
-
Doğuştan gelen kalp ve damar sorunları
-
Kaburga ve omurgada meydana gelen kırıklar ve çatlaklar
-
Bronşektazi
-
Bronşit
-
Kistik Fibroz
-
Plörezi
-
Pulmoner Sarkaidoz
-
Pulmoner emboli
-
Pnömokonyoz
gibi pek çok hastalığın tanı ve tedavisi için akciğer grafisi çekimi yapılmaktadır fakat bazı durumlarda bir tek akciğer filminin çekilmiş olması yeterli olmayabilir. Bu durumda doktorun istediği diğer tetkikler de yapılmalıdır. Akciğer filmi sadece bu durumlarda değil, göğüs bölgesinden geçirilen ameliyatlar sonrasında kontrol amaçlı da istenebilmektedir.
Akciğer Grafisi Nasıl Çekilir?
Genellikle ayakta çekilen, ayakta duramayan hastalarda da masaya yatırılarak çekilen bir grafidir. Hastalar takı ve saat gibi metal eşyalarını ve iç çamaşırlarını çıkararak radyoloji teknikerinin söylediği şekilde cihazın karşısına, görüntünün alındığı metal kısma doğru konumlanır. Grafinin doğru çekilmesi için hastanın hareket etmemesi ve teknikerin söylediklerine dikkat etmesi gerekir. Genellikle hastadan derin bir nefes alması ve söylenen süre kadar nefesini tutması istenir. İşlem yaklaşık 15 dakika civarında sürer ve sonuçlar ilgili doktora incelemesi için gönderilir.
Akciğer Grafisi Raporu Nasıl Alınır?
Doktorun isteği doğrultusunda veya iş için akciğer grafisi çekilebilmektedir. İşe girişte genellikle sağlık raporunda yapılması gereken tetkikler arasında akciğer grafisi de bulunmaktadır. Akciğer grafisi raporu hastanelerden ve verem savaş dispanserlerinden, radyoloji uzmanının değerlendirmesi sonucuyla temin edilebilmektedir.
Akciğer grafisi geçerlilik süresi özellikle işe giriş için rapor çıkartan kişilerin çalışma ortamının riskine göre değişiklik göstermektedir. Az tehlikeli kategorisinde çalışan kişiler için 5 yılda bir kez çekilmesi gerekirken, tehlikeli kategoride çalışanların 3 senede bir çektirmesi gerekir. Çok tehlikeli kategorisindeki iş yerleri çalışanlarının ise muhakkak yılda bir kere akciğer grafisi çektirmesi gerekmektedir.
Akciğer grafisi kaç günde çıkar sorusu da hastalar tarafından oldukça merak edilen bir konudur. Çekilen akciğer grafisi acil durumlarda aynı gün içinde çıkarken acil olmayan durumlarda 1-2 gün içerisinde çıkmaktadır.
Akciğer grafisi örnekleri, hastaya verilen konum dolayısıyla farklılaşabilmektedir. Bunlardan bazıları şu şekildedir:
-
Posteroanterior Akciğer Grafisi: Hasta ayakta durarak göğsünü röntgen cihazının ilgili bölümüne yaslar ve ellerini kalça kısmına yerleştirir. Omuzlar plakaya bastırılır ve hareketsiz şekilde durulur.
-
Lateral Akciğer Grafisi: Hasta ayakta durarak yan döner ve kollarını kaldırarak yan kısmını röntgen cihazının görüntüyü alan ilgili kısmına yaslar ve hareketsiz şekilde bekler.
-
Anteroposterior Akciğer Grafisi: Hasta sırt üstü uzanır ve bu yöntemle göğüs kısmındaki yapıların büyük görüntüleri elde edilir.
-
Lateral Dekübit Akciğer Grafisi: Hasta röntgen cihazının görüntü alan bölümüne yan şekilde yatar ve genellikle akciğerlerin sıvı toplamış olan kısımları bu yöntemle belirlenir.
Akciğer grafisi, göğüs hastalıklarının belirlenmesindeki tek yöntem değildir. Kullanılan diğer yöntemlerden bahsetmek gerekirse:
-
Torasentez: Göğüste biriken sıvıyı ve havayı boşaltmak amacıyla yapılır.
-
Arteriyel kan gazı testi: Kandaki oksijen, karbondioksit ve pH gibi değerlerin bakılması amacıyla yapılır.
-
Bronkoskopi: Soluk borusunu ve bronşları muayene etmek için kullanılan bir yöntemdir. İlgili alandan parça alınmasına ve yabancı maddelerin çıkarılmasına da olanak sağlar.
-
Solunum fonksiyon testi: Akciğerlerin performansını ölçmeye yarayan testin ismidir.
-
Bilgisayarlı tomografi: Vücudun içindeki kısımların özel bir röntgen ışığıyla ayrıntılı olarak görüntülenebilmesine olanak sağlayan bir tomografi yöntemidir.
-
Plevra biyopsisi: Akciğer zarından alınan doku veya sıvı kültürünün incelenmesi işlemine verilen isimdir.
-
Lobektomi: Akciğer, karaciğer ya da tiroit bezi gibi bir organdan bir lobun tamamen çıkarılması işlemine verilen isimdir.
-
Göğüs Floroskopisi: Floroskopi, normal röntgen cihazlarından elde edilemeyen görüntüleri kontrast maddelerle boyama yaparak elde etmeye yarayan cihazdır. Sadece göğüs hastalıklarında değil sindirim sistemi ve idrar yolları hastalıklarının tanı ve tedavisinde de oldukça kullanılan bir yöntemdir.
-
Uyku çalışması: Uyku sırasında yaşanan normal ve anormal durumların tespit edilmesi ve değerlendirilmesi amacıyla yapılan bir çalışmadır.
-
PET taraması
-
Alerji testleri
-
Balgam kültürü
gibi pek çok farklı tanı yöntemi kullanılmaktadır.
Göğüs hastalıklarının genel sebepleri arasında kirli gazları solumak, sigara ve benzeri tütün ürünleri kullanmak gibi sebeplerle beraber aileden alınan genler de bulunmaktadır. Bu hastalıklardan korunmak için uzmanlar sigara gibi tütün ürünleri kullanmamayı, kullanılan ortamlarda bulunmamayı, tütün ürünlerinin dumanını solumamayı, kirli gazlarla çalışılan mesleki ortamdan şartlar el verdiğince uzak kalmayı, bol sebze ve meyve tüketmeyi, az yağlı besinler tüketmeyi, alkol tüketiminde kontrolü elden bırakmamayı ve açık havada spor yapmayı önermektedir.
Göğüs hastalıklarının belirtileri de hastaların merak ettiği başka bir konudur. Ortaya çıkan semptomlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
-
Hırıltılı öksürük
-
Nefes darlığı
-
Kanlı balgam
-
Öksürürken ya da nefes alırken keskinleşen göğüs ağrısı
-
Ateş
-
Terleme ve titreme
-
İştahsızlık
-
Bulantı ve kusma
-
Yutma zorluğu
-
Ağızda kalan ekşimsi tat.
Bu gibi belirtiler hafife alınmamalı ve mutlaka bir sağlık kuruluşundan destek alınmalıdır. Hastalar doktorunun vermiş olduğu tavsiyelere uymalı ve tedavilerini aksatmamalıdır.